Sofortiger Stopp der Hundetötungen in der Türkei!

Die Türkei hat das offizielle Töten von Straßenhunden beschlossen

Ende Juli 2024 beschloss die türkische Regierung ein Gesetz zur Tötung der Straßenhunde.

In der Türkei leben rund vier Millionen heimatlose Hunde, gibt Präsident Erdogan an. Das Parlament stimmte für die Tötung der Tiere, wenn sie als krank oder aggressiv eingeschätzt werden.

Die Abgeordneten in Ankara stimmten mehrheitlich für den 5. von 17 Artikeln eines Gesetzes, der es erlaubt, Straßenhunde zu töten, die „eine Gefahr für das Leben und die Gesundheit von Menschen und Tieren darstellen“. Dies ist natürlich ein offenes Tor für die Tötung aller Hunde, denn wer weiß, welcher Hund tatsächlich eine Gefahr ist…auch kranke Hunde dürfen getötet werden, wer kann dies kontrollieren?

Es gibt bereits zahlreiche Berichte über wahllose Tötungen in sogenannten Tierheimen, Berichte von hunderten von toten Hunden, weggeworfen, entsorgt…

Leider ist in vielen Ländern das Töten von Hunden erlaubt, aber die Türkei ließ dies zuerst verbieten, erlaubt es nun jedoch wieder. Wir alle wissen, dass es keinerlei Kontrolle über das Töten geben kann, daher bedeutet dieser Gesetzesbeschluss ein unkontrollierbares Massaker an Straßenhunden. 

Gegen diese massiven Tötungsaktionen regt sich jedoch bereits großer Widerstand. 

Die Lösung liegt auf der Hand: Nur durch stetes Kastrieren und durch Zurückbringen an den Ort, wo der Hund gefangen worden ist, lässt sich das Problem der zahlreichen Straßenhunde in den Griff bekommen – nur dadurch! 

Weder durch Töten, noch durch massives Einsperren!

Die türkische Partei CHP geht gegen das neue Gesetz vor das Verfassungsgericht!

Bitte unterzeichnen Sie die Petition, die an untenstehende Adressen geht, der Inhalt bezieht sich auf das oben Geschriebene.

Die Petition ergeht an:

Verfassungsgericht Türkei: bilgi@anayasa.gov.tr

Türkische Botschaft in Wien:  botschaft.wien@mfa.gov.tr 
 
Parlament Türkei: baskanlik@tbmm.gov.tr

Vielen Dank!

Unterzeichnet: 437

YAŞAMDAN YANA OL ÇAĞRISI

Sayın Bay veya Bayan,

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 02.08.2024 tarihinde resmi gazete yayımlanarak yürürlüğe girdi ve o günden itibaren Türkiye genelinde Belediyeler ve hayvan düşmanı kişiler tarafından sayısız hayvan katliamı gerçekleştirildi.

Uluslararası mevzuata ve kamu vicdanına aykırı olarak yapılan Kanun değişikliğine yönelik 15.08.2024 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi tarafından hazırlanan yürürlüğü durdurma talepli iptal davası başvurusu yapıldı.

Taraflı basın ve trol çeteleri aracılığıyla sosyal medyada her gün köpürtülen tecrit ve katliam odaklı söylemler neticesinde ortaya çıkan bu kanlı yasa; kamu düzeni ile toplumun huzurunu ve güvenliğini tehdit etmektedir.

Uygulamada her bir köpeğin işkence ile toplanmasına yol açan ve sonunda katliama imkan tanıyan bu kanlı yasa HUKUKEN ve VİCDANEN KABUL EDİLEMEZ!

20 yıl boyunca görevini yerine getirmeyen belediyelere idari ve adli cezalar getirmek yerine; bütün hayvanların toplanıp yaşam odaklı olmayan ve adı bakımevi olan fakat uygulamada ölüm kampına dönüşen yerlere hayvanların hapsedilerek öldürülmesine yasal zeminde imkan tanınmıştır.

Özetle; belediyelere „siz görevinizi yapmadınız ve biz de size onlardan kurtulabilmeniz için (yani hayvanları öldürebilmeniz) yasada açık açık bu imkanı sağladık“ demektir.

Köpeklerin kapalı kapılar ardında geçici bakımevi olması gereken yerlerde acı içinde esir hayatı yaşadıklarını, aç susuz bırakıldıklarını, yüksek doz uyuşturucu iğne ile öldürüldüğünü ve ölüm kamplarında katledildiklerine hepimiz üzülerek şiddet ve sinir içerisinde şahit olduk.

2021 yılında Kanunda yapılan değişiklikler ile ev ve evcil hayvanı öldürenlere hapis cezası getirip suç kapsamına almışken; 3 yılın sonunda öldürmeyi Belediyeler eliyle yasal hale getirmek HUKUK GARABETİDİR!

Bugüne kadar hayvan üretim çiftliklerinin kapatılmaması, hayvan sahiplerinin hayvanlarını sokağa terk etme gibi eylemlerine idari para cezalarının uygulanmaması, belediyelerin 5199 sayılı Kanun uyarınca görevlerini yerine getirmemesi, mama fiyatlarının fahiş rakamlara ulaşması, veteriner ve tedavi masraflarının artması gibi nedenler varken; sorunu, hayvanların yaşam alanı olan sokakta yaşamaları olarak görmek VİCDANSIZLIKTIR!

Sokak hayvanları popülasyonun artış göstermesinin baş sorumlusu; üretim çiftliklerini tamamen kapatmayıp sokağa terk edilen hayvan sahipleri ile görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyen kurumlara karşı idari ve adli yaptırım ÖNGÖRMEYENLERDİR!

Toplu tecrit ve yok etmelerin yapıldığı bugünlerde siz Sayın Üyeleri acilen yaşamdan yana olmaya, hayvanların (özellikle köpeklerin) toplatılarak ölüm kamplarına hapsedilmesine ve ‘ötanazi’ adı altında katliam yapılmasına karşı dur demek için GÖREVE DAVET EDİYORUM!

Vereceğiniz karar, milyonlarca cana ÖL ya da YAŞA diyecek!

Umuyorum ki; toplumun vicdanına ses olacak ve uluslararası mevzuata aykırı olan bu kanlı yasa hakkında ivedi yürürlüğü durdurma kararı vererek gün sonunda iptal edeceksiniz.

Çok sayıdaki sokak köpeği sorunu ancak sürekli olarak kısırlaştırılarak ve yakalandıkları yere geri bırakılarak çözülebilir – tek yol bu! Ne öldürerek ne de kitlesel olarak hapsederek. 

TEK ÇÖZÜM: KISIRLAŞTIRMA!

KISIRLAŞTIR, AŞILA, ALDIĞIN YERE BIRAK ve YAŞAT!

Sevgi ve saygılarımla

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.